Kendi içinize dönmek, doğayı keşfetme isteği her yeni gün stresli ofis hayatıyla birlikte artıyor. Kavurucu sıcakların geride kaldığı ve doğaya farklı bir açıdan bakmamızı sağlayan sonbaharın etkisi bu yürüyüşleri daha da güzelleştirir hale getiriyor. Sizler için sonbaharda tercih edebileceğiniz en güzel rotasyonları ve trekking parkurlarını seçtik.
Aladağlar: Niğde’ye 60 km mesafede bulunan Aladağlar, Torosların orta kısmında bulunuyor. Yürüyüş için mükemmel bir manzara arıyorsanız buzul kayalıkları, mağaraları, kanyonları ve şelaleleriyle Aladağlar tam bir doğa cenneti. Buradaki Kapuzbaşı Şelalesi dünyanın en yüksek ikinci şelalesi olma özelliği taşıyor. Dağın sarp yamaçları, karlı tepesi ve eteklerinde her mevsim başka bir etki ile gelenleri büyüleyenlerden. Bölgenin rakımı 3756 metreye kadar çıkabiliyor.
Palovit Kaçkarlar: Doğu Karadeniz’in en güzel doğal güzelliklerini içinde barındıran Kaçkarlar, 3500 metre ve üzerindeki yükseltiler arasındaki vadiler, dar geçitler ile şaşırtıcı güzelliklere ev sahipliği ediyor. Türkiye’nin en yüksek yerlerinden biri olan Palovit Yaylası ise size adeta göklerde yaşıyorsunuz izlenimi verebilir! Eski kervan yolu üzerindeki bu yürüyüş parkurunda yöredeki rehberlerden yardım alarak doğanın bir çok harikasını görme fırsatı bulabilirsiniz. Kar ve buz bu bölgede uzun zaman erimiyor. Bu yüzden yürüyüş için yaz aylarını tercih etmelisiniz. Ayrıca buradaki ormanlar dünyanın en yaşlı ormanlarından biri olarak biliniyor.
Likya Yolu: Dünyanın en uzun ve ünlü yürüyüş parkurlarından olan Likya yolu, Muğla’da başlayıp Antalya’ya kadar uzanıyor. Ölüdeniz, Kabak Koyu, Kaş, Demre, Finike, Adrasan, Çıralı gibi önemli turistik yerler bu rota içerisinde yer alıyor. Trekking için Likya Yolu’nu tercih ederseniz yol boyunca müthiş bir Akdeniz manzarası sizi bekliyor olacak.
Köprülü Kanyon:Manavgat’ta bulunan Köprülü Kanyon, özellikle yaz aylarında muhteşem esintisiyle tercih edebileceğiniz rotalardan biri. Bölgeyi turistik açıdan son derece değerli kılan Köprüçay Irmak’ında çeşitli ülkelerden gelen turistler rafting yapabilme fırsatı buluyor. Siz de trekking maceranıza adrenalin katmak isterseniz, doğa harikası görünümler eşliğinde rafting yapma fırsatı bulabilirsiniz.
Bafa Gölü: Menteşe Dağları’nın eteklerinde manzarasıyla büyüleyen bir göl. Gölün çevresi öyle eşsiz doğal güzelliklerle dolu ki, her yıl özellikle baharda biyologların, botanikçilerin ve doğa tutkunlarının akınına uğrayan bölgelerden biri olarak biliniyor. Bölgede birçok prehistorik mağara bulunuyor. İçlerinde kaya resimleri bulunan bu mağaralar aynı zamanda Hristiyan keşişlere ev sahipliği de yapmış, tarihle içiçe görünümlere ev sahipliği yapıyor. Tarihi yerlerin yanında Bafa Gölü ve çevresinin tamamı doğal güzelliklerle dolu. Kıyıdan içeri doğru giden patikalarda ya da kıyı şeridinde yapacağınız doğa yürüyüşleri ile bu güzellikleri keşfe çıkmayı mutlaka denemelisiniz.
Ihlara Vadisi: Kapadokya’nın en keyifli noktalarından biri baharda kiraz ağaçlarının süslediği, sonbaharda da yağlı boya tablolarını anımsatan Ihlara Vadisi. Güzel bir yürüyüş parkuru olan alanda, tarih, jeolojik oluşumlar ve doğanın en güzel detaylarını keşfetmenin keyfini sürebilir, enfes fotoğraflar çekebilirsiniz.