Belki sık, belki ender gidiyorsunuz Londra‘ya ama, doğu yakasını mutlaka yaşamanız lazım… Bilindik şehirlerin benzer kaderleri oluştu son 5 yılda; NYC‘nin ‘Meat Packing District‘ i adından da anlaşıldığı gibi endüstriyel bir bölge iken, İstanbul‘un Cihangir‘i, Karaköy‘ü kozmopolit bir topluluğa evsahipliği yaparken nasıl da bir anda yıldızı parlayan, belki de ‘doğallık ve gerçekliği arayan‘ topluma yeni bir nefes olan bir hal aldılarsa, işe Londra’nın doğu yakası da şu an çok hip, çok popüler, çok vakit geçirilesi…
Eğer haftasonu için ordaysanız; uğramadan geçmemeniz gereken, size özel birkaç yer seçtik… Shoreditch‘e giden herhangi bir metroya atlayın, İşte Cumartesi ajandanız:
– Cumartesi sabah uyanır uyanmaz:
Colombia Flower Markets. Burası bir mahallenin ortasında kurulan bir çiçek pazarı esasında. Yol boyu devam ediyor. Ancak çiçek pazarının ortasından değil kaldırımdan yürüyün, evet kalabalık, ama yanyana dizilmiş birbirinden ilginç tasarım dükkanlarına göz atmanın ve bir yandan da çiçekleri koklamanın fırsatını edinebilirsiniz.
Cadde başında Vintage Heaven adında bir dükkan var. İçeri girin, parçası 5 Pound’dan (18 TL) başlayan fiyatlarla müthiş kahve-çay setleri, servis tabakları var… ‘taşıyabilir miyim‘ diye düşünmeyin, bu vintage’ları başka yerde bulamazsınız… İlk sabah kahvenizi bu dükkanın arkasındaki cafe bölümünde için. Tabi yer bulabilirseniz…
Yoldan devam edince meydana ulaşacaksınız. Burada haftasonları genelde canlı müzik yapan, etrafında keyifle sohbet eden insanlar göreceksiniz. Biraz vakit geçirin, ancak eğer hala birşeyler yemediyseniz geldiğiniz tarafın karşısına geçin ve birkaç dükkan sonraki tapasçıyı bulun. Bireyler atıştırmak için ideal. Ya da daha kapsamlı kahvaltı için şimdilerde Londra’da çok moda olan Albion‘da yapın brunch‘ınızı, herşey doğal ve organik.
Ana cadde üzerinde uğramanız gereken bir yer, House of Hackney. Burası etnik ve tropik desenleri birarada kullanarak harika ev tekstili, sofra ürünleri ve giysi yapıyor. Mutlaka göz atın. Farklı bir sofistike yaklaşım göreceksiniz. Aynı cadde üzerinde ilginç tasarım dükkanları ve hafif Rocker-Brit giysi seviyorsanız Religion mağazasına da uğramadan geçmeyin.
– Akşam yemeği ve sonrası:
Ace Hotel ve Hoi Polloi. Ana cadde üzerindeki Ace Hotel‘i bulun. RestaurantıHoi Polloi, anlamı ‘Lokal‘. İçeri girince dekorasyondan farkedeceksiniz; hem cool ve lezzet sahibi hem de bir o kadar rahat bir hava var. Servis mükemmel, hiçbirşeyi atlamıyorlar. Seveceksiniz.
Sonrasında hemen yanındaki barına geçiyorsunuz. Burada da ilginç ve hoş bir topluluk var. Biraz vakit geçirdikten sonra hemen yakındaki Boundary Restaurant‘ın Coctail Bar’ına geçin. Burada farklı insanlarla, onlarca harika kokteyl arasında seçiminizi yapıp uzunca süre kalabilirsiniz, müzik de gayet iyi.
London East-End şu aralar çok ‘in’ !
