İşte doğanın bize sağladığı ilaçlardan birkaçı…
Pytonutriens, yani bitki özlü moleküller! Bunu içeren bitkisel besinler tüketerek beslenmenin kanser riskini ve kalp hastalıklarını azalttığı söylenir. ABD’de Precision Nutrition’ın oluşturduğu bu infografik bize bu yiyecekleri günlük besin düzenimize nasıl uydurabileceğimizin yollarını gösteriyor.
En temel koşul, aşağıdaki gökkuşağından oluşan grafikteki besinlerden günde en az bir kase tüketmekten geçiyor.
Eğer daha fazla vitamin ve mineral almaya yönelik bir besleme düzeni peşindeyseniz, bu renklerle kategorize edilmiş tablo ile tüketmeniz gereken bitkisel besinleri seçebilirsiniz.
Bu besinlerin bazıları sizi şaşırtabilir. Örneğin; yeşiller için yeşil çay içebilirsiniz, kırmızılar için de ceviz tüketebilir, sarı ve turuncular için de yemeklerinizde zerdeçallı sos yapıp kullanabilirsiniz. Çay sadece rahatlatıcı ve bizi mutlu edici bir içecek değildir, aynı zamanda hatırı sayılır bir iyileştiricidir.
“Günde bir elma yiyerek doktoru evden uzak tutun.” sözünü duymayan kalmamıştır. Bitki ağırlıklı besin tüketiminin en sevdiğimiz tarafı meyve kısmı değil midir? Eskiden sebze tüketmek hepimiz için başlı başına bir uğraş gibi gelirdi ama şimdi hepsi yıkanmış, doğranmış, bizim için hazırlanmış ve paketlenmiş halde elimize ulaşıyor. Yani bizim için artık hiçbir bahane yok. Mikro dalga fırında birkaç dakika içerisinde yemeğe hazır hale gelen yiyecekler ise şaşırtıcı şekilde başarılı. Ayrıca organik tereyağı yemenin faydaları da son dönemde ortalıkta dolaşan bilgiler arasında. Organik tereyağıyla tatlandırılmış haşlanmış sebzelerden daha iyisi var mı? Ama bu yağ ile yaptığınız yemekleri tekrar tekrar ısıtmamaya dikkat edin. Tekrar ısıtılan yemekler bize yarardan çok zarar getirecektir.
Çıktısını alıp, sürekli gözünüzün önünde olması için buzdolabınızın üzerine yapıştırabileceğiniz infografiğimizi indirmek için tıklayın!
