Street food kültürünün sofistike bir hal almasıyla birlikte, yeme-içme dünyası -nasıl desek- sanki daha demokratik bir evrene dönüştü. Ne yiyorsan osun söylemi, yemek ve mutluluk arasındaki muazzam ilişki, beden pozitifliği ve bunların etrafında dönen birçok uydu konu, buzdolabımıza giren çıkanlar konusunda daha rahat olduğumuz, hele bir de dengelemeyi biliyorsak, sağlıklı olanın ‘aklımıza mukayyet’ olmakta olduğunun önemini kavradık.
Hal böyle olunca ‘Yılın En İyi Yemekleri’ ve ‘Yılın En İyi Restoranları’ gibi listeler de ‘up-grade’e uğradı. Son dönemdeki yeme-içme alışkanlıklarımız aslında o kadar değişmiş ve ‘rahatlamıştı’ ki, Nisan ayında Food and Wine’ın meşhur yazarı Jordana Rothman, ‘En İyi Restoranlar’ listesini açıkladığında bu artık gözle görülür bir hal aldı. Listede Amerika’daki son dönem favori mekan; West Village’daki, kendini ‘tüm gün açık sıcak bir kafe’ olarak adlandıran Fairfax de vardı. Ve geçen ayın son haftası Rothman bu defa 2018’in en iyi şefleri listesini yayınladı. O listede ‘mütevazı’ restoranlar
Maça çayı çok hem de çok 2016! 2017’de başlayan yeni trend, ‘charcoal’ ile aktive edilmiş latte’ler. Ama öte yandan 2018, ‘superfood’ içeceklerin de şaha kalktığı bir dönem. Bir çoğu hayvansal olmayan süt ürünlerinden yapılan cortado’lar ve latte’lere, pancar ve zerdeçallı olanlar da ekleniyor.
Tam yağlı yiyeceklere kocaman bir merhaba! Yağ uzun sayılabilecek bir zamandır düşmanımız değil! İçine girdiği her yemeğin tadını ve hazzını iki katına çıkaran malzeme hazır geri dönmüşken, yanında yoğurdu da getiriyor. Ve Ghee’yle zaten aşka düştük, biliyorsunuz..
Sebze temelli yemek yeme trendi geçen yıl tavan yaptı. Ve birçok süper marketin araştırmalarına göre, önümüzdeki yıllarda daha çok ‘vejetaryen et’ yiyeceğe benziyoruz. Üstelik etle bir sorunumuz olmadan! İçinde kanda olan demir molekülünü barındıran heme proteini, sebzeli burgerlere et tadı vermek ve kanamasını sağlamak için kullanılmaya başlandı bile.
Geri dönüşüm önemli konu. Connie Desoussa ve Joshna Maharaj başta olmak üzere birçok şef diyor ki, aslında attığınız ve çok faydalı olan sebze parçalarından –mesela brokoli kökleri- çok fayda sağlayabilirsiniz. Bu bir yemek trendi gibi görünse de, aslında çevre için de büyük önem taşıyor.