Aslında fondü, Isviçre’de yaratılmış bir yemek. Fransızca erimiş anlamına geliyor.
Kış aylarında taze yiyecek bulamayan çiftçiler, bayat ekmek ve eskitilmiş peynirleri kullanarak bu tarif ve usulü keşfetmişler. Yani klasik peynir fondüsü.
Et fondüsü ise Fransa’nın Bourgogne şehrinde işçilerin yemek yiyebilmeleri için pratik bir çözüm olarak icad edilmiş.
İçeriye girip masa etrafında yemek yemeye vakti olmayan işçiler, devamlı sıcak tutulan bir tencere yağın içine ara sıra parça etler batırıp pişirerek hem aç kalmamayı, hem de işe devam etmeyi başarabiliyorlarmış. Dolayısıyla burdan da Fondu Bourgignon doğmuş.
Japon mutfağının fondüsü olarak bilinen Shabu-Shabu ise aslında çok daha yeni bir yemek.
1950’li yıllarda Osakada bir restoranın icadı olan bu yemeğin adı ortada kaynayan kombu ile hazırlanmış suyun içine ince dilimlenmiş etleri batırıp karıştırmanın çıkardığı sesden esinlenerek konulmuş.
Son olarak, Amerika’da yaratılan çikolata fondüsü tamamiyle modern bir oluşum.
Bugün Macrocenter olarak paylaştığımız fondü ise Toblerone ile hazırlandığı için sizlerle çikolata fondüsüne batırılarak yenilen klasik çilek, ananas, muz gibi meyvelerin yanı sıra biraz daha farklı fikirler paylaşacağım.
Marshmallow
Pötibör Bisküvi
Amaretti
Kek parçacıkları
Kuru meyveler
Beze kurabiyeler
Granola barları
Donut parçacıkları
Kedidili bisküvi
Cips (evet cips batırarak yiyen çok, uydurmadım yani:)
Tuzlu çubuk krakerler
Ve de son olarak… Hayal gücünüz!
Afiyet Olsun!
Aslı Kender / FB Macro&More